TÜRKİYE’NİN KÖRÜKÖRÜNE BATI HAYRANLIĞI
.

Gölge Adam
-
.. Her felaketi kendi ellerimizle nasıl yaptık emekli amiral Cem Gürdeniz anlatıyor.
... ABD ve AB nin her türlü düşmanlığına rağmen Türkiye dünyada ki yeni gelişen Ticaret ve Savunma işbirliği örgütlerine katılmayarak adeta Celladına Aşık Köle gibi siyasi ve ekonomik olarak intihar etti.
... 2024 yılı son ekonomik ve siyasi çöküşten sonra NATO tarafından terör ÖRGÜTLERİ yle kuşatılan ve AB kapısından da dışlanarak hayal kırıklığına uğrayan ve iyice köşeye sıkışıp çaresizlik içinde kalan Türkiye can havliyle yıllar sonra nihayet dünya ticaretinin yüzde 45 ini elinde bulunduran BRICS ticaret örgütüne tam üyelik başvurusunu yaptı.
... Bu konuda emekli amiral Cem Gürdeniz
Veryansın TV ye şu açıklamayı yaptı : " Neocon etkisindeki ABD ve AB her gün madden ve ahlaken çöküyor (Kendi çıkarları için her türlü haydutluğu açıkça yaparak kendi çıkardıkları Uluslararası hukuku tanımıyorlar) ancak Ankara büyük bir körlük içinde ABD/AB’nin gönüllü hayranlığı (ve kölesi) statüsünü korumaya devam ediyor. Bu hayranlık Tanzimat Fermanı dönemi ( Bu dönem Osmanlının sonunu getirdi) ve Mütereke Döneminin İngiliz Mandacıları ile Sivas Kongresinde ki Amerikancı Mandacıların özenti (akılsız köle) kompleksi içindeki ruh haline benzetilebilir. AB üyesi olmadan Gümrük Birliği üyesi olma garabetini (embesillik) başarı olarak sunan bir devlet sisteminin içindeyiz. Düşünebiliyor musunuz, en güçlü olduğumuz Savunma Sanayi Teşkilatı içinde dahi NATO dairesi kurulabiliyor. (Silah Sırlarınızı NATO izliyor.) Dönemin Başbakanı Tansu Çiller zamanında AB ile 6 mart 1995 yılında imzalanan Gümrük Birliği antlaşması Osmanlı yı ekonomik olarak yıkan Kapitülasyonları aratmıyor. (Bu antlaşma ile AB istediği ekonomik ayrıcalıkları aldığı için Türkiye ye AB üyelik kapısını tamamen kapattı. Bu Gümrük Birliği antlaşmasıyla Türkiye kendi kafasına sıktı. ) Fransız büyük elçisi Eric Rouleau Türkiye’nin imzaladığı Gümrük Birliği antlaşması ile ilgili şunları söylemişti :"Türkiye büyük ödünler verdiği çok haksız bir anlaşmaya imza attı. Bu anlaşma yeniden düzenlenmez ise Türkiye ekonomisi açısından bir felaket olur. Avrupa kendine (sömüreceği bir) Pazar istiyordu, istediğimizden fazlasını elde ettik. (Üstelik başbakan Tansu Çiller Boğaziçi Üniversitesin de ekonomi profesörüydü ve Türkiye’nin ekonomik Felaketine imza atacak kadar cahil değildi. Batı en ileri demokrasiyle yönetildiği halde ülkeye bilerek ya da bilmeyerek ihanet edenleri intihar, kaza süsü vererek ölümle cezalandırıyor ki hiç bir siyasetçi ülkeye ihanet etmesin) Alman dışişleri Bakanı Klaus Kinkel de aynı dönemde bu gümrük Birliği antlaşması için Türkiye’yi embesil yerine koyup aşağılayarak ve alay ederek şöyle demişti :" Türkiye artık bizim Cezayir’imizdir. Bu birliğin sonunda Türkiye tam üye olmadan yani tüm ortaklık haklarını elde etmeden kendi pazarını artık Avrupa ya açmıştır (kendi eliyle Avrupa ya teslim olmuştur. Tam üyelik kapılarını kendisi kapatmıştır. Sonra da Tam üye olmak için çırpınması da akıl tutulmasıdır.)
... Alıntıdır...