Ayağının altındaki canı duymayanlar
.

Mehmet Talaslı KURUMSAL GELİŞİM MİMARI
-
Halk arasında birine kızınca "kaz beyinli" der geçeriz. Aslında bu sözün altında çok derin ve acı bir gözlem yatar. Derler ki; kaz, bazen kendi yavrusunun ayağına basarmış. Yavrucak orada acıdan feryat figan bağırırken, kaz ne ayağını çekermiş ne de istifini bozarmış. İşte gerçek "kaz beyinli"lik budur: Kendi canından olanın acısını bile duyamayacak kadar hissizleşmek.
Kibir İnsanı Sağır Eder
Aslında bu sadece hayvanlar alemine has bir durum değil. Çevremize bir bakalım tıpkı o kaz gibi, başkasının kalbine basıp da hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam eden ne çok insan var.
Bunun adı bazen "ahmaklık" olur, bazen de "kibir".
Kibirli insan, dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanır.
O kadar yüksekten bakar ki aşağıda kimin canı yanmış, kimin kalbi kırılmış umurunda bile olmaz. Hata yaptığını söyleseniz bile duymaz. Çünkü o, her zaman haklıdır ve her şeyin en iyisini o bilir.
Akıllı Düşman, Ahmak Dosttan Hayırlıdır
Düşmanın kötüsüyle baş etmek bir şekilde mümkündür yolunu ayırırsın, kapını kapatırsın olur biter.
Ama ya dostun kibirlisi
Ya "arkadaşım" dediğin kişinin ahmaklığı
Eskiler boşuna dememiş: "Akıllı düşman, ahmak dosttan hayırlıdır."
Çünkü düşman hamlesini mertçe yapar, önlemini alırsın.
Ama ahmak dost, kaş yapayım derken göz çıkarır en kötüsü de bunu yaparken zerre pişmanlık duymaz.
Tıpkı o kaz gibi; sizin canınız yandıkça o "benim niyetim iyi" diye savunmaya geçer.
Bastığı yeri görmediği gibi, uyardığınızda bir de sizi suçlar.
Allah Korusun
İşte kibrin en sinsi hali budur:
Hem can yakmak hem de haklı çıkmaya çalışmak. Ahmaklık ile kibir birleşince, o dostluk artık bir liman değil, insanı tüketen bir yük haline gelir.
Allah bizi; bastığı yeri görmeyenden, kendi hatasını "doğru" sanan kibirliden ve feryadımızı duymayacak kadar ahmak olan dosttan korusun , sürekli üzerine basan ve basarken de istifini bozmayanlarla değil…
Çünkü hayat, yükü paylaşacak samimi kalplerle güzeldir.