ETİKETLERDE BİLİM KURGU DÖNEMİ: ESNAF MI, NASA MÜHENDİSİ Mİ

Şehrin sokaklarında yeni bir esnaf türü türedi. Bunlar dışarıdan gelmiş, Şurayı bir sömüreyim diye dükkân açmış, ama esnaflık ahlakına öyle yabancılar ki sanırsın başka galaksiden ticaret yapmaya gelmişler. 

Bizim buraların "Ahi Evran" kültürünü Ahi Yalan kültürüne çevirdiler
Hele bir fiyat sorma gafletinde bulunun, karşınıza çıkan diyaloglar tam bir  absürt komedi tadında:

 Müşteri: "Usta hayırdır, dün 10 lira olan maydanoz bugün nasıl 30 lira oldu?"
Esnaf: "E abi, görmüyor musun haberleri? Grönland’da buzullar erimiş, bizim maydanozlar da strese girdi, ondan böyle oldu. Tedarik zinciri yani, anlarsın ya..."
Müşteri:  Yahu bu maydanoz yakkn ilçeden tarladan gelmiyor mu?"
Esnaf: "Geliyor ama yakıt euro ile abi, traktörün tekeri batıdan esen rüzgarla dönüyor!"

Bu tür insanlar birde 
Etrafa neşe, kalite, dürüstlük saçtıklarını iddia ederler ama rüzgarlarından ama rüzgarlarından sadece toz ve kazık fırtınası çıkar.
Hele pazarlarda Tezgahın önüne koyduğu o "vitrinlik" meyvelere dokunmak yasaktır, sanki müzede tarihi eser sergiliyor
Sen arkadan "yaralı bereli" olanları poşete doldururken görürsen de "Doğaldır abi, kurdu olmayan meyve yenmez" diyecek kadar pişkindir.
Bu tiplerin dükkânında ne bir selamın hatırı vardır ne de bir Bize her yer Trabzon bize her yer Erzurum bize her yer kayseri bize her yer İstanbul samimiyeti. 
Şehrin dokusuna uyum sağlamak yerine, şehri kendi hırsına uydurmaya çalışırlar bu tipler. 
Onlar için bu şehir, sadece içinden nakit akışı geçen bir koridordan ibarettir.
bunlar müşterinin cüzdanındaki son liraya göz dikmiş vurguncu takımıdır bu tayfa. 
İtibarın Etiketi Olmaz
Bak uyanık kardeşim; sabah akşam etiket değiştirip cebini doldurabilirsin. Hatta "Ne enayiler var" diye akşamları keyif kahvesi de içebilirsin. 

Ama şunu unutma:
Paranın üstündeki rakam değişir ama dürüstlüğün üzerindeki toz bir kez kalktı mı, bir daha o dükkâna  insan girmez

Gülü savurayım derken bahçeyi kuruttunuz. Haberiniz olsun