09 October 2025 - Thursday

“16 Milyon İstanbullu mu, 16 milyon dolar mı?

.

Yazar - Cengiz Doğan STRATEJİK ANALİZ
Okuma Süresi: 5 dk.
Cengiz Doğan STRATEJİK ANALİZ

Cengiz Doğan STRATEJİK ANALİZ

-
Takip EtGoogle News
Slogan neydi? “16 milyon İstanbullu için çalışıyoruz.” Ekrem İmamoğlu’nun ilk döneminde kulağa umut veren, kapsayıcı, birleştirici bir slogandı bu. İstanbullunun hakkını gözeten, şeffaf, adil bir yönetim vaadi taşıyordu. Fakat gelin görün ki, bu slogan zaman içinde anlamını yitirdi; içi boşaltıldı, hatta ironik bir simgeye dönüştü. Biz millet olarak slogan üretme konusunda olağanüstü yaratıcıyız. Fakat aynı hızla o sloganların altını boşaltmayı, onlara bambaşka anlamlar yüklemeyi de çok iyi beceriyoruz. “16 milyon İstanbullu için çalışıyoruz” sözünün bugün geldiği noktada, bu 16 milyonun kim olduğu tartışmalı hale geldi. Çünkü son gelişmeler gösteriyor ki çalışılan kitle, 16 milyon İstanbullu değil, belki de 16 milyon doların etrafında dönen bir çıkar halkasıymış. İmamoğlu’nun ikinci dönem sloganı ise “Hizmette tam yol ileri.” Denizcilik terimi olarak kulağa hoş gelen bu cümle, karaya vurduğunda maalesef aynı etkiyi yaratmadı. Tam yol ileri denildi, ama yön nereye doğru tam olarak belli değil. Hizmette ileri mi gidildi, yoksa sistemde kurulan çarkın dişlileri mi hızlandı, orası meçhul. Şöyle bir geriye dönelim… Recep Tayyip Erdoğan ve Ali Müfit Gürtuna dönemlerinde İstanbul, köprülü kavşaklarla tanıştı. Trafik bir nebze nefes aldı. Kadir Topbaş döneminde metro hatları genişledi, metrobüs sistemi devreye girdi. İstanbul, modern bir ulaşım ağına kavuşmanın eşiğine geldi. Peki İmamoğlu döneminde ne oldu? Okullarda süt dağıtıldı, kreşler açıldı, emeklilere pazar desteği verildi. Sosyal yardımlar elbette önemlidir, ancak bunlar bir metropolü taşımaya yetmez. Çünkü İstanbul’un en büyük iki sorunu, trafik ve beklenen büyük depremdir. Trafikte alınan mesafe? Gözle görülür bir değişiklik yok. Deprem hazırlığı? Adeta uyuyan bir dosya. Slogan var ama icraat yok. Görünür hizmetin yerini görünmeyen harcamalar almış durumda. Maltepe’deki dal-çık projesini örnek gösterenler var. O projenin trafiği ne kadar rahatlattığını iddia eden varsa, gerçekten ayakta alkışlamak gerekir. Çünkü günlük hayatında direksiyon başına geçen her İstanbullu bilir: İstanbul trafiği bugün, dün olduğundan daha karmaşık. “Metro yaptık, şu kadar kilometre yaptık” diyenlere sormak gerek; hangi saatte hangi ana yolda trafiğin olmadığını gösterebilirsiniz? 16 Milyon İstanbullu mu, 16 Milyon Dolar mı? İBB’ye yönelik yolsuzluk operasyonlarıyla birlikte taşlar yerinden oynadı. Ortaya çıkan iddialar, “16 milyon İstanbullu için” değil, “kendi dar çevresi için” çalışılmış olabileceğini gösteriyor. İtirafçıların ifadelerinde geçen rakamlar dudak uçuklatıyor. Bavul dolusu çantalar, kafelerde yapılan gizli toplantılar, basın müşavirinin eşine para transferleri... Bir iş insanı neden bir basın müşavirinin eşinin şirketine para yollar? Üstelik ortada bir ticari ilişki de yokken… Bu soruların cevabı henüz kamuoyuna açıklanmış değil. Ancak halkın aklındaki kuşku büyüyor. Bu manzara karşısında sloganın anlamı değişiyor: “16 milyon İstanbullu için” değil, “16 milyon dolar için çalışıyoruz” diyen bir tablo oluşuyor. Hani Temel’in hikâyesi vardır… Hırsızlık yaparken suçüstü yakalanır. Hakim sorar: “Temel, suçüstü yakalandın, avukat seni nasıl savunacak?” Temel cevap verir: “Ben de onu merak ediyorum.” Ekrem İmamoğlu’nun durumu da biraz buna benziyor. Yolsuzluk dosyaları, itirafçılar, para transferleri ortada. Fakat hâlâ “avukatını” bekleyen bir siyasi atmosfer var. Üstelik öyle bir kitle ki, gözlerinin önündeki tabloyu inkâr etmiyor ama “başkaları da yaptı” diyerek meşrulaştırma çabasına giriyor. Bu da işin trajikomik yanı. İstanbul, bir reklam kampanyası değildir. Bu şehir, 16 milyon insanın emeği, umudu ve geleceğidir. Sloganlarla değil, somut çözümlerle yönetilmek ister. Bugün İstanbullu artık afişlerdeki yüzleri değil, sabah işe giderken direksiyon başında yaşadığı trafiği, akşam evine dönerken geç kaldığı saatleri, olası bir depremde yaşayacağı korkuyu görüyor. “16 milyon İstanbullu için çalışıyoruz” demek kolay. Zor olan, gerçekten onlar için çalışmak. Eğer bugün sloganlar gerçeği perdelemek için kullanılıyorsa, o zaman “tam yol ileri” değil, “tam yol geri” gidiyoruz demektir.
#
Yorumlar (2)
Cevat kahraman
10.10.2025 15:21
Bir tane ispat edeceğiniz delil yok. Bit kaç tane meçzup iftira atscak rüşvet verdim diyecek. Sen de onları, ailesini, avukatını tutukluyacaksın, itirafçı yapmaya çalışacaksın Aylardır algı operasyonları yspacaksın sende bunları yazmaya utanmıycaksın
Muhacır
10.10.2025 15:09
Chp kapatılsın Ülke daha güzelleşir
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları

Deneme Bonusu Veren Siteler deneme bonusu veren siteler Deneme Bonusu Veren Yeni Siteler deneme bonusu veren yeni siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler yeni bonus veren siteler casino siteleri Yatırım Şartsız Deneme Bonusu Veren Siteler yeni casino siteleri