Pozum var pozum var
.

Cengiz Doğan STRATEJİK ANALİZ
-
Bir siyasi partinin ilçe başkanı olmak birçok sorumluluğu beraberinde getirir. Hele iktidar partisinin ilçe başkanıysanız insanların doğal olarak sizlerden talepleri olur. Kapıları kimsenin yüzüne kapatmamak zorundasınızdır. İnsanların sorunlarını dinlemek, çözemeseniz bile en azından çabaladığınızı karşı tarafa göstermek zorundasınızdır. Yoksa ‘ilçe başkanı oldum, gözlerimi kapatır koltuğumda otururum’ derseniz girdiğiniz ilk seçimlerde hezimete uğrarsınız.
Seçimlerden sonra özeleştiri yapmak yerine koltukta oturmaya devam ederseniz hem partinize üye isimlerden hem de sıradan vatandaştan tepki görürsünüz. Seçimden sonra birkaç hafta sessiz kalıp sonrada hiçbir şey olmamış gibi yola devam etmek sizin bulunduğunuz koltuğa güç katmak için değil koltuktan güç almak eğiliminde olduğunuzu gösterir.
Toplumun sempatisini ve beğenisini kazanacak organizasyonlar yapmak yerine toplumun tepkisini çekecek organizasyonlara imza atarsanız siz ‘dava’ olduğunu söylediğiniz temsilcisi olduğunuz partinize zarar veriyorsunuz demektir. Bir ilçe başkanı okulu ziyaret etmez, etik olarak da etmemeli. Bir siyasi parti ilçe başkanı eğer okulda bir etkinlik düzenleniyor ve diğer siyasi parti başkanları da davet edilmişse o zaman o etkinliğe katılır ama düğün yok bayram yokken okul müdürünü ziyaret etmek beraberinde birçok sorunu getirir. Siyasi kimliğinizle okulu ziyaret ederseniz rakiplerinize koz vermiş olursunuz bu yine size zarar vermez ama partinize zarar verir.
Ceza sahası içinde yapılan 9 kusurlu hareketin 9’unu birden yapma sevdasında olmak, ‘kırmızı kart’ görüp oyundan bir an önce çıkmak isteyen futbolcu davranışıdır. Düşünün bulunduğunuz ilçeye cumhurbaşkanı ve aynı zamanda partinizin genel başkanı gelecek ancak siz bunu saklamayı başaracaksınız. Bunu yerel basınla paylaşmayacaksınız, kendiniz o organizasyona gidip cumhurbaşkanı ile fotoğraf çektirip sosyal medyadan ‘pozum var pozum’ var havasına gireceksiniz. E aferim size… Bu pozu hangi başarının ardından verdiniz insan merak ediyor. En azından biraz mahcup olur insan partisinin genel başkanına verdiği sözü tutamadığı, ilçesinde yerel seçimleri kazanamadığı için… Ancak fotoğrafa baktığımızda mahcubiyet değil böyle kareye girmiş olmanın mutluluğunu görüyoruz.
Bu fotoğrafı sosyal medyada birilerini de etiketleyerek paylaşmak ‘bakın benim cumhurbaşkanı ile fotoğrafım var’ havasını atmak. Bu fotoğraf karesinden medet ummak, ‘basına ne gerek var benim sosyal medya hesabım var’ demek siyasi zekanın ürünü olamaz. Siyasette çalışır bunu da basın yoluyla kamuoyuna duyurursunuz ama siz derseniz ki; ‘ya zaten bişi yapmıyoruz ki basınla paylaşalım’ o zaman sözümüz yok size fotoğrafınızla mutluluklar…