BİR DELİ DÜNYAYI ATEŞE SÜRÜKLERKEN
.

Cengiz Doğan STRATEJİK ANALİZ
-İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik iki yıl önce başlattığı soykırım her geçen gün daha da şiddetleniyor. Sözde insan haklarına, hayvan haklarına duyarlı olduğunu iddia eden “modern dünya” ise tüm bu vahşeti seyretmekle yetiniyor. Arkasına ABD’nin gücünü alan katil Netanyahu, saldırılarını çevre ülkelere de yayarak ateş çemberini genişletiyor; dünyayı içinden çıkılmaz bir yangına doğru sürüklüyor.
Bugün Gazze’de yaşananlar soykırımın yeni bir aşaması. İsrail, Filistinlileri topraklarından tamamen koparmak için kara işgaline başladı. Yıkılan evler, sürgüne zorlanan aileler ve açlıktan kırılan çocuklar… İslam coğrafyası ise ne yazık ki seyirci. Türkiye dışında, İsrail’in bu saldırganlığına yüksek perdeden tepki gösteren başka bir İslam ülkesi yok. İslam Birliği’nin birkaç göstermelik kınama dışında ciddi bir adım atmaması da bu tabloyu tamamlıyor.
İroniye bakın ki, Hristiyan sivil toplum kuruluşları bile bu zulme karşı çıkıyor, Gazze’ye ilaç ve gıda götürmeye çalışıyor; ama Mısır ve çevre ülkeler Gazzelilerin açlıktan ölmesini sessizce izliyor. İslam coğrafyasının bu parçalanmışlığını fırsat bilen İsrail ise Trump’ın desteğiyle sağa sola ateş etmeyi sürdürüyor. Filistinliler modern dünyanın ortasında ilkel çağları bile aratacak bir ölüme zorlanıyor.
İkinci Dünya Savaşı’nda Hitler’in yaptığını bugün Netanyahu hükümeti Filistinlilere uyguluyor. Dedelerini toplama kamplarında kaybeden duyarlı Yahudilerin bu zulme karşı ses çıkarması gerekirken, dünyada ciddi bir tepki yükselmiyor. Uluslararası toplum, Filistinli kadınların ve çocukların öldürülmesini adeta bir film izler gibi seyrediyor.
Barışı sağlamak için kurulan Birleşmiş Milletler ise yaptırım gücü olmayan kınama metinleriyle durumu geçiştiriyor. BM Güvenlik Konseyi’ndeki 5 daimi üyeden biri olan ABD’nin veto hakkı nedeniyle İsrail’e karşı bağlayıcı bir karar çıkamıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dünya beşten büyüktür” sözü bir kez daha haklılığını gösteriyor.
Eğer gerçekten dünyada barış istiyorsak, güçlünün değil haklının yanında olacaksak, BM Güvenlik Konseyi’nin yapısı acilen değiştirilmeli. Filistin için İslam coğrafyası bir araya gelmeli, İsrail’e karşı tek yumruk olmalı. Çünkü Ortadoğu ülkeleri şunu bilmeli: Bugün Filistin’le başlayan süreç yarın kendileriyle devam edecek.