GÜÇ SARHOŞLUĞU
.
Cengiz Doğan STRATEJİK ANALİZ
-
31 Mart yerel seçimlerinde İBB meclisinde çoğunluk CHP’nin oldu. İmamoğlu’nun meclisin açılışındaki tavırları ise dikkat çekti. 2019 seçimlerinde hoşgörü imajı kendisine giydirilen İmamoğlu, meclis açılışında yaptığı tavırlarla kibir imajına geçtiğini gösterdi.
Açılışta kinayeli gülüşü, kahve içmesi ve önergeler ile ilgili partilerin vurgusunu altını çizerek yapması İmamoğlu’nun aslında gücü ele geçirdiğinde neler yapacağının da ipucu gibiydi sanki. 2019 yerel seçimlerinde İstanbullu belediye başkanlığını kendisine, meclis çoğunluğunu ise AK Parti’ye vermişti. 5 yılı meclisin kendilerinde olmaması nedeniyle şikayetle geçiren, seçimlere birkaç ay kala makyajlı açılışlar yapan İmamoğlu’nun artık bahanesi kalmadı. İBB meclis çoğunluğu da CHP’de olduğuna göre artık onun için çalışma vakti. Ancak çalışacak mı orası meçhul, çalışmak iş üretmek mi yoksa ‘cumhurbaşkanı imzalamıyor kardeşim’ diyerek topu kaça atma çabası mı güdecek beraber göreceğiz.
İstanbul’un sorunları dağ gibi, her geçen gün yenileri ekleniyor. Öncelik elbette beklenen deprem nedeniyle güvenli yapılar. Bunun için kaybedecek zaman yok. Bunun için bahane üretmek de yok. Gerekirse tüm kaynakların buraya aktarılması gerekir ama öyle olacak mı elbette hayır. Yine pastanın hatırı sayılır bir kısmı tanıtım faaliyetlerine ayrılacak.
İstanbul’un bir diğer sorunu her gün içinden çıkılmaz hal alan ve artık insanların evden işe işten eve gitmelerini işkence haline getiren trafik. Buna nasıl çözüm üretilecek? İnsanlara toplu taşıma kullanın demek en kolayı, toplu taşıma birbiriyle entegre mi değil, toplu taşımayla birkaç vasıta değiştirince ücret nereye çıkıyor kimsenin umurunda değil ve dahası bir noktaya kadar kendi aracıyla gelip oradan toplu taşımayı kullanmak isteyenlerin ödeyeceği otopark işe gidip gelmelerinde harcayacakları yakıt tutarından daha fazla. Buna nasıl bir çözüm üretilecek bakınız geçmiş beş yıla nasıl üretildiyse yine aynısı olacak. Çok da umutlu olmayın yani.
İstanbul’un sorunları için burada sayfalarca yazılabilir ancak en temel iki noktada bile bir adım atılmadı son beş yılda, peki bundan sonraki beş yılda ne yapılacak?
Hükümet tarafından İstanbul’da gerçekleştirilecek olan projelere karşı çıkmakla mı geçecek bu beş yıl, ‘istemezük’ deyip insanları karşı çıkmaya zorlamakla mı, finalde o projeleri en fazla kullananlardan olarak mı?
Kibir dağları aşacak gibi görünüyor. İlk meclis toplantısında nezaketten uzak tavır bundan sonrakilerin de habercisi gibi. Hınç alma duygusuyla hareket etmek İmamoğlu’na ne kazandırır bilemeyiz ama İstanbul’a kaybettireceği kesin.
