BU SANAT DEĞİL, KAMUYA HAKARET
.
Cengiz Doğan STRATEJİK ANALİZ
-
İstanbul gibi bir dünya şehrinde, her gün yüzbinlerce insanı taşıyan banliyö trenleri, bir avuç sorumsuz tarafından tuval zannedilmeye devam ediyor. Evet, kimileri trenlerin üstüne sprey boya ile yapılan izinsiz resimleri “sokak sanatı” diye pazarlamaya çalışıyor. Ama kusura bakmasınlar, bu ne sanat, ne ifade özgürlüğü; bu düpedüz vandalizmdir!
Bir düşünelim: Her sabah işe giderken, üstü başı boyanmış, camı çerçevesi çizilmiş bir trenin içine biniyorsunuz. Çirkinliğin, saygısızlığın ve kuralsızlığın ayaklı bir anıtı gibi önünüzde duran bir tren… İnsan kendine de, yaşadığı şehre de bunu reva görür mü? Bu sadece estetik bir mesele değil; aynı zamanda ciddi bir güvenlik açığı yaratıyor.
Bugün trenin kaplamasını sprey boyayla delik deşik eden, yarın fren mekanizmasına zarar verirse ne olacak? Boya yaparken zarar verdiği bir güvenlik sensörü yüzünden yaşanacak bir kazanın hesabını kim verecek?
İşin en trajik tarafı şu: Bu olaylar genellikle geceleri, güvenliğin en zayıf olduğu saatlerde gerçekleşiyor. Yani birileri elini kolunu sallayarak trenlere ulaşabiliyor. Eğer bir sprey boya ile girilebiliyorsa, yarın daha kötü niyetli biri daha ciddi zararlar verirse, kim şaşıracak?
Buna hâlâ "sanat" diyenler, umarım bir gün vandalizmin bedelinin ne olduğunu bir kaza haberiyle öğrenmek zorunda kalmaz.
Sanat özgürlüktür derler, doğrudur. Ama özgürlüğün de bir sınırı vardır: Başkalarının hakkına, canına, malına zarar veremezsin. Sokak sanatı diye savunulan her izinsiz graffiti çalışması, hem kamu malına zarar veriyor hem de toplumsal düzeni hiçe sayıyor.
Bugün bir tren boyanıyor, yarın bir okul duvarı, sonra bir hastane cephesi...
Bu zihniyet, kamusal alanı herkesin değil, sadece kendinin malı sanan hastalıklı bir zihniyettir. İzin almadan, kamuya ait yerlere yapılan her müdahale suçtur; romantize edilmemeli, cesaretlendirilmemeli.
Yetkililere buradan açık bir çağrı yapıyorum:
Banliyö trenlerinin güvenlik protokolleri acilen gözden geçirilmeli. Trenlerin izinsiz kişilerin erişimine bu kadar açık olması, kabul edilemez. Daha fazla gecikmeden, hem trenlerin güvenliğini artıracak hem de kamu malına zarar verenlere caydırıcı cezalar uygulanacak önlemler alınmalıdır.
Unutmayalım, trenler bizim vergilerimizle alındı. Ortak malımız, ortak değerimizdir.
Bir avuç sorumsuzun keyfi için bu değerleri heba etmeyelim!
