ADAYLARIN DERNEK YARIŞI
.
Cengiz Doğan STRATEJİK ANALİZ
-
Seçim süreci yaklaştıkça adayların saha çalışmaları da hız kazanıyor. Bunu anlamak mümkün her biri daha çok seçmene ulaşıp onların oy tercihlerini kendi lehine çevirmeleri için uğraşıyor. Daha önceden siyasi partilerin ilçe yönetimlerinin hiç aklına gelmeyen muhtar ziyaretleri, sivil toplum kuruluşları, hemşeri dernekleri, esnaf, pazar gezileri artık revaçta…
Ancak bunlar yapılırken sınavda kopya çeken öğrenci modunda tüm adaylar… Biri bir şey yapıyor ötekiler de aynı şeyi yapıyor. Özgün bir seçim takvimi benimsenmemiş adaylar tarafından. A Partisinin belediye başkan adayı X derneğini ziyaret ediyor bakıyorsunuz ertesi gün B partisinin belediye başkan adayı aynı dernekte… C partisinin belediye başkan adayı ilçedeki bir spor kulübünü ziyaret ediyor, D partisinin belediye başkan adayı da ertesi gün aynı spor kulübünde. O spor kulübü tarafından iki adaya da üzerlerinde ismi yazılan forma hediye ediliyor. Belki o güne kadar o spor kulübünün varlığından haberi bile olmayan aday formayı giyip poz veriyor.
Biri sivil toplum kuruluşunun sabah kahvaltısının etkinliğine katılıyor diğeri öğle yemeğine bir diğeri akşam yemeğine…
Bu ziyaretlerde vaatler havalarda uçuşuyor. Yani vaatleri sıralarsanız örneğin ilçedeki amatör spor kulüplerinin önümüzdeki beş yıl hiçbir şekilde ekonomik sıkıntı yaşamaması lazım. Gerçek öyle mi olacak elbette hayır.
İşin ilginci bu ziyaretlerde o STK’ların, o spor kulübünün temsilcileri bu vaatlerin nasıl gerçekleşeceğine dair sorular yöneltmiyor. Yani vaat vermek dünyanın en kolay işi bizde bir söz vardır ‘adamakla mal tükenmez’ derler. Önemli olan vaat etmek değil onu hayata geçirmek.
Bizde siyasetin bir diğer hatası da bir hemşeri derneğinin yönetimiyle aralarını iyi tuttuklarında sanıyorlar ki o derneğin ya da o spor kulübüne gönül verenlerin tamamı kendilerine destek verecek. Bu en hafif tabiriyle insanların bireysel oy tercihlerine hakaret etmektir. Elbette seçmene dokunun ancak hayata geçiremeyeceğiniz projeleri oy almak için insanlara sunmayın. Bugün Maltepe belediyesinin içinde bulunduğu borç batağını hesaba kattınız mı? Buna rağmen bu göreve talipseniz yarın ‘enkaz devraldık’ edebiyatı da yapmayın.
Son sözüm de beş yılda bir hatırlanan sivil toplum kuruluşları temsilcilerine; her seferinde bu vaatlere kanmaktan bıkmadınız mı?
