İSTANBUL’A KIYMAYIN EFENDİLER
.
Cengiz Doğan STRATEJİK ANALİZ
-
İSTANBUL’A KIYMAYIN EFENDİLER
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun durumu biraz buna benziyor. İstanbul’un sorunlarına çözüm bulmak için göreve talip olan ve halkın oyuyla bu göreve seçilen Ekrem İmamoğlu, mega kentin sorunlarını çözmüş olmalı ki daha büyük sorunları çözme sevdasında.
İstanbul’da bilbordlara asılan reklamlara bakarsanız İmamoğlu ve ekibi 6 yıla 60 yıllık hizmet sığdırmış. 39 ilçeden bahsetmeye gerek yok, en basiti iki yıl önce açılan Bostancı metrosu ve çevresi hala tamamlanamadı. İstanbul’un birçok yerinde benzer durum söz konusu ama bilbordlara bakarsanız ‘yaptık, ettik’ ya da ‘yapacaktık edecektik imza atılmadı’
Şimdi başka bir sevda peşinde. 23 Mart’ta partisinin cumhurbaşkanlığı adalığı için yapacağı önseçim çalışmasında. İl il geziyor, kendisinden başka aday yok zaten neden geziyor kimse bilmiyor.
Yine bir söz var hani ‘düğün yok bayram yok…’ diye seçim yok bir şey yok İmamoğlu neden seçim havasına girdi onu da anlamak zor. Mağduru oynayarak kitleleri harekete geçirme peşinde. Bir belediye başkanı yönetmekle sorumlu olduğu ilçeyi bu kadar boş nasıl bırakır. Bu savaşta komutanın cepheyi terk etmesi ile aynı anlama gelmez mi?
Cumhurbaşkanı adayı olmak mı istiyorsun en doğal hakkın sen aday olursun seçmen oy verirse olursun. Ancak bunu seçim tarihi açıklanır sen de ondan sonra ‘ben bu göreve talibim’ dersin YSK takvimine göre ne yapman gerekiyorsa yaparsın. ‘Ya o zaman yetiştiremeyiz şimdiden çalışmaya başlayayım’ düşüncen varsa bunu da anlaşılır ama bir şekilde. Normal seçim takvimi 2028; sen üç yıl il il, meydan meydan gezip oy oranını artırmaya çalışacaksın yönetmekten sorumlu olduğun şehir ne hali varsa görsün durumuna düşecek. Bu anlaşılır bir şey değil. Cumhurbaşkanı adayı isen ve bu yolda çalışacaksan İBB Başkanlığı görevinden istifa edersin. İBB Meclisi de toplanır yeni başkanını seçer. Yeni başkan kim olacaksa İstanbul için çalışır sen de Türkiye’yi yönetmeye talip olur ve kendi seçim çalışmanı yaparsın. Ama bu ne yardan geçerim ne serden geçerim tavrı en küçük tabiri ile İstanbul halkına büyük haksızlık. Nüfusu her geçen gün artan, olası depremin kapıda olduğu bu mega kentti kendi siyasi hırsınıza alet etmeniz doğru değil.
İl il gezip ‘hodri meydan’ çağrıları yaparak İstanbul’un sorunlarını çözemezsiniz. İl il gezip mağdur edebiyatı yaparak da İstanbul’un sorunlarını çözemezsiniz.
İstanbul’a kıymayın.
