NEFRET AKLINIZIN ÖNÜNE GEÇMİŞ
.
Cengiz Doğan STRATEJİK ANALİZ
-
MHP Genel Başkanı, partisinin oy kaybetme riskini göze alarak Türkiye’nin yarım asırdır ayağına pranga olan terörün bitirilmesi için adım attı. Terör örgütünün kurucusunun, örgüte kendisini feshetme çağrısı yapmasını istedi. Bahçeli’nin bu isteği İmralı tarafından kabul edildi ve adına Terörsüz Türkiye denilen süreç başladı.
Ne hedefleniyordu Terörsüz Türkiye ile;
40 binden fazla şehit verdiğimiz bu belanın bitirilmesi ocaklara yeni ateş düşmemesi.
Türkiye’nin uluslararası arenada elinin güçlendirilmesi ve daha hızlı etkin rol oynayabilmesi
İçeride yıllarca körüklenen aslında var olmayan bir düşmanlığın körüklenmeye çalışılmasının önüne geçilmesi
Hemen herkesin şikayetçi olduğu hukuksal alanda atılması gereken adımlar
DEM ile MHP arasında başlayan yumuşama ve görüşmeler birilerini rahatsız etti. Düne kadar DEM ile yan yana kol kola gezenler, birlikte belediye meclis üyelerini belirleyenler bu yeni süreçten rahatsız oldu ve bir milliyetçilik pompalama yarışına girdiler. Onların oluşturduğu bu algı stadyumlara sıçradı. Bir düşmanlık körüklenmeye başlandı.
Terörün bitmesi kimin işine gelmez buna bakmak lazım;
Öncelikle terör örgütlerine silah satanların işine gelmez
İkincisi terör örgütü üzerinden kara para ticareti yapan, uyuşturucu ticareti yapanların işine gelmez
Sonra o bölgeden oy devşirme planı olanların işine gelmez.
Özetle terör ticareti yapanların işine gelmez.
Bugün oluşturulmak istenen Terörsüz Türkiye’ye karşı çıkanlar bilerek veya bilmeyerek yukarıda bahsettiklerime hizmet ediyorlar. İngiltere’nin İRA’yı, İspanya’nın ETA’yı nasıl bitirdiğinden bi haber yapıyorlar üstelik bunu.
Oysa yakın coğrafyamızda kartlar yeniden dağıtılıyor. Türkiye bu yeni oyunda elini güçlendirmek istiyor. Bölgenin aktörü olacaksanız, bölgede yeni oyunda galip gelmek istiyorsanız bunları yapmak zorundasınız. Üstelik Türkiye bunu sadece kendi sınırları içinde yeterli görmüyor. Terör örgütünün Suriye’deki uzantısı SDG’nin de Suriye’deki yeni yönetimle imzaladığı 10 Mart anlaşmasına uymasının zorunluluk olduğunu dile getiriyor. Bu konuda SDG’nin oyalama taktiği yapması durumunda ‘gereği yapılacak’ açıklamaları önemli ve net bir mesajdır.
Ama gel de nefreti aklının önüne geçenlere bunu anlat.
Yaratılmak istenen algı; Türkiye’nin terör örgütüne boyun eğdiği imajıydı oysa gerçekte olan çok açık ve netti; ya kendini fesheder; silahları bir daha çıkarmamak üzere gömersin ya da o silahların gömülmesi gereken yere sen girersin.
Devlet aklı diye bir şey vardır ve devlet yapmaya muktedirdir. Eğer terör örgütü verdiği sözü yerine getirmezse devlet şefkatini bir kenara bırakır ve balyozunu indirir. Bundan da kimsenin şüphesi olmamalı. Ancak tekrar ediyorum; Türkiye artık bu prangadan öyle veya böyle kurtulmak zorunda ve tüm enerjisini ateş çemberi olan bölgesine yöneltmek zorunda.
