SÖYLEMDE DEMOKRAT EYLEMTE OTOKRAT
.
Cengiz Doğan STRATEJİK ANALİZ
-
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle tutuklanan ve önümüzdeki günlerde yargılanmasına başlanacak olan Ekrem İmamoğlu’nu cansiparene savunmasına parti içinden de tepkiler yükseliyor. Eski Genel Başkan kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin yolsuzluklardan arındırılması çağrısı sonrası 10 milletvekili ve 16 eski milletvekilinin ardından İstanbul’da daha önce ilçe başkanlığı yapmış isimler de ortak bir bildiri yayınladı. CHP içinden yapılan çağrılarda; partinin yolsuzluklarla anılmaması gerektiği bunun içinde suçlananların aklanıncaya kadar üyeliklerinin askıya alınması gerektiği ifade edildi.
Bu çağrılar her fırsatta demokrasiden bahseden CHP üst yönetiminde karşılık buldu mu hayır.
İmralı için yapılan oylamaya CHP’nin katılmaması, temsil heyeti göndermeme kararı konusunda da Parti meclisi Üyesi Ali Haydar Fırat, kararın Özgür Özel ve birkaç kişi tarafından alındığını belirterek tepki göstermişti. Fırat tepkisini CHP’de genel başkanın değişmesi gerektiğini üstü kapalı ifadelerle dile getirerek göstermişti. Bu çağrının Özgür Özel nezdinde karşılığı oldu mu hayır.
Söylemde demokrasi havariliğini kimseye bırakmayan CHP Genel Başkanı ne yazık ki eylemde aynı tavrı sergilemiyor. Öyle ki ‘ya sadece rakiplerimizden değil kendi partili arkadaşlarımızdan da bir sürü tepki geliyor acaba yanlış mı yapıyoruz’ deme gereği duymuyor. Dahası bu karşı çıkanlarla bir araya gelip onları ikna etme yolunu ya da kendi yanlışı varsa öğrenme yolunu da denemiyor.
Sayesinde genel başkanlık koltuğuna oturduğu Ekrem İmamoğlu’na koşulsuz sahip çıkma ihtiyacı hissediyor. Üstelik bunu yanlışları üst üste koyarak yapmaya, kamuoyunu da bu şekilde algı ile yönlendirmeye çalışıyor.
Birilerinin parti içinde yolsuzluk yapması, suça bulaşması elbette tüm partiyi bağlamaz. Ancak yolsuzluklara parti yönetimi tarafından sahip çıkılıyorsa o zaman durum değişir. İmamoğlu’nu yargılanırken avukatlar savunacak, adli bir vakayı siyasi şova dönüştürerek buradan çıkar elde etmeye çalışmak, ‘İmamoğlu’na sahip çıktığını’ göstererek kendi koltuğunu da sağlama almak tüm bunları yaparken de suçlu olarak yargıyı göstermek hangi aklın mantığın ürünü bilmiyorum ama gerçekçi olmadığını biliyorum.
Haklarındaki suçlamalar nedeniyle tutuklanan görevden alınan isimlerin, yine parti içindeki bazılarının söylediği üyelikleri askıya alınmalı. Eğer yargılama sonucunda bu isimler suçsuz bulunursa yeniden üye yapmak zor değil, yok eğer suçlu bulunurlarsa siz bunların üyeliklerine son vererek partiyi bu tür iddialara ortak olmaktan kurtarırsınız.
İşte o zaman CHP için Atatürk’ün kurduğu parti sözünü söyleme hakkını elde edersiniz. Diğeri Atatürk’ün kurduğu ama sizin berbat hale getirdiğiniz bir CHP olur.
