12 Mayıs 2024 - Pazar
ÖĞRETMENLER ÇOCUĞUNUZUN BAKICISI DEĞİL
.
Yazar - Cengiz Doğan STRATEJİK ANALİZ
Okuma Süresi: 4 dk.
Cengiz Doğan STRATEJİK ANALİZ
-
Türkiye’de şiddet hayatın her alanına yayıldı. Trafikte şiddet, yolda şiddet, sağlıkta şiddet, okulda şiddet…
Eyüpsultan’da bir okul müdürü, okuldan atılan bir öğrencisi tarafından katledildi. 74 yaşında hala öğrenci yetiştirme, gençleri geleceğe hazırlama çabası içinde olan okul müdürünün katledilmesinin ardından hemen her kesimden kınama mesajları geldi. Ancak kınamak müdürü geri getirmeyecekti. Eğitim Bir Sen burada anlamlı bir çıkış yaptı. Milli Eğitim Bakanına seslenerek ‘Kınamak yetmez, şiddeti önleyecek yasa istiyoruz’ dediler.
Türkiye Eyüpsultan’daki ölümle sonuçlanan eğitimdeki şiddeti konuşurken benzer bir olay Maltepe’de yaşandı. Tesellimiz kimsenin bu şiddette ölmemiş ve yaralanmamış olmasıydı. Ancak şiddetin büyüğü küçüğü olmaz küçük şiddete göz yumulursa büyüklerine zemin hazırlar.
Okullar eğitim yuvasıdır, hiçbir öğretmen, idareci, okulda görevli güvenlik veya hizmetli sizin çocuğunuzun bakıcısı değildir. Zümrütevler İlkokulu’nda bir gezi düzenleniyor, öğrenciler araçlarla geziye götürülüyor ve aynı araçla okula geri dönülüyor. Bütün veliler çocuklarını bekliyor ve araçlardan in dikten sonra onları alarak herkes evine dönüyor bir veli hariç.
Bu veli her gün çocuğunu son zilin çalmasının ardından bir iki saat okulda bırakıyor. Okul müdürü tarafından kendisi çocuğunu zamanında alması konusunda uyarılıyor ancak bunu dikkate almıyor. Bunun üzerine okul idaresi tarafından veli hakkında tutanak tutuluyor, veli bunu da dikkate almıyor. Tüm öğrenciler okuldan gittikten sonra tek başına kalan öğrencinin başına bir şey gelmemesi için güvenlik mesaisi bittiği halde bu öğrenciyi bekliyor. Tüm bunlar yaşanırken veli bir gün bile çocuğunu okuldan zamanında almıyor.
Ve gezi dönüşü araçlardan inen öğrenciler velileriyle buluşurken o karmaşada kendi velisi gelmeyen öğrenci yaya olarak eve gitmek için okuldan çıkıyor. Veli her zaman ki gibi okula bir saat sonra geliyor ve çocuğunun okulda olmadığını öğrenince birden kaplan kesiliyor. Hakkı ve yetkisi olmadığı halde güvenlik kameralarını izlemek istiyor. Okul idaresi haklı olarak kameraların polis nezaretinde izlenebileceğini söyleyince de en bilindik yola başvuruyor; önce kapıyı kırma girişimi ardından okul idarecilerine ve güvenliğine saldırı yani ŞİDDET.
Okul idaresinin şikayeti üzerine veli gözaltına alınıyor. Karakoldaki ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla salıveriliyor. Yani okul idarecilerine, güvenliğine uyguladığı şiddet yanına kar kalıyor. Şiddeti böyle mi önleyeceksiniz? Bu zorba niye tutuklanmaz mesela? Siz suça ödül gibi ceza verirseniz daha çok teşvik etmiş olursunuz işte bizde yapılan tam da budur. Kendi bir çocuğuna sahip çıkmayan biri bir öğretmenden 500-1000 çocuğa sahip çıkmasını bekliyor. Eğitimciler sizin çocuğunuzun bakıcısı mı?
Yaşanan her acı olay sorası ‘tedbir alınacak, fail en ağır cezaya çarptırılacak’ söylemleri mağdurun, mağdurun ailesinin acısını ne yazık ki hafifletmiyor. Nasrettin Hoca’nın testi kırıldıktan sonra yol gösterme hikayesine benziyor yaşanan durum. Oysa testi kırılmadan önlem alınmalı. Şiddeti cezalandırmazsanız ne yazık ki her olay sonrası yine bu sonu ‘cek-cak, ceğiz-cağız’ ile biten kelimeler kullanır kamuoyunun gazını almaktan başka bir şey yapmayız.
Yorumlar (3)
Tüm Yazıları
Köşe Yazıları
Gölge Adam
DOĞAL AFETLER
Erhan Sancar
KİM BİLİR BU GİDİŞİN DÖNÜŞÜ OLACAK MI?
Cengiz Doğan STRATEJİK ANALİZ
BİLBORDLAR AİLE ALBÜMÜ DEĞİL
Muhsin Durucan
KAR VE TİPİNİN BENDEKİ DERİN İZLERİ
Ziya Gökalp
İSTANBUL DEPREMİ VE TÜRKİYE’NİN SİSMİK GERÇEĞİ
Yaşar Geler
İŞLER AYNA ÇAL ÇAL OYNA
Tülin Taylan Sezer
“İçim Yanar” Bir Şarkının Yeniden Doğuşu